Ludwig Mies Van Der Rohe (doğum: 27.03.1886)
Cam ve çeliği farklı şekillerde kullanmak Ludwig Mies Van Der Rohe‘nin imzası olmuştur. Minimalist bir anlayış ile zamanın çok ötesinde eserler üretmiştir. İspanya Barcelona’daki Barcelona Pavilion, Almanya Berlin’deki Yeni Ulusal Müze, New York City’deki Seagram Binası ve Chicago, Illinois’deki Crown Hall en bilinen eserleridir.
Taş ustası olan babasıyla duvarcılık atölyelerinde çalıştı. 13 yaşına geldiğinde Berlin'e taşındı ve orada art nouveau mimarı ve mobilya tasarımcısı Bruno Paul için çalışmaya başladı. 1907'de ilk tasarımı yaptı (Filozof Alois Riehl için Riehl Evi). 1908'de Mimar Peter Behrens ile çalışmaya başladı ve orada Karl Friedrich Schinkel ve Frank Lloyd Wright ile ilgili araştırmalar yaptı. Mies 1913 yılında Berlin'e taşındı ve Ada Bruhn ile evlendi. Berlin'de kendi mimarlık bürosunu açtı.
I. Dünya Savaşı'nda Balkanlarda görev alıp döndükten sonra, gökdelenlerle ilgili çalışmalar yapmaya başladı ve kendi ofisinde tasarımlar yaptı.
1921 yılında Bruhn ile evliliklerini sona erdiren Mies, adını annesinin kızlık soyadını da ekleyerek Ludwig Mies van der Rohe olarak değiştirdi.
1920'lerde Berlin avangard (avant-garde) çemberinin içinde aktif rol aldı (Novembergruppe, Zehner Ring, G dergisi) ve Hans Richter, El Lissitzky, Theo van Doesburg gibi modern sanatı savundu. O dönemde Mies'in da bir bloğunun bulunduğu modern apartmanlar ve evler tasarlandı.
1929'da Mies, en ünlü projelerinden birine imza attı. Uluslararası Barcelona sergisindeki Alman Pavyonu (Barcelona Pavillion), 1938'de yıkıldı ve daha sonra 1986'da yeniden inşa edildi. Kolonlarla desteklenen düz bir çatıya sahip olan pavyonun iç duvarları cam ve mermerden yapılmıştır ve bu duvarlar yapıyı desteklemedikleri için hareket edebilirler. Mies'in diğer tasarımlarında da gözlenen "boşluk, hacim, uzay" (space) kavramı bu pavyonda da belirgindir.
1930 yılında Mies, Berlin ve Dessau'daki Bauhaus'un başına geçti. Fakat yeni seçilen Nazi hükümetinin baskıları yüzünden Bauhausu'u kapatmak zorunda kaldı. 1930'larda ekonomik ve politik değişiklikler yüzünden Mies'in çoğu binası inşa edilememişti ve Stanley Resor'un daveti üzerine 1938'de Amerika'ya taşınmaya karar verdi.
Daha sonraki yıllarda Armour Institute of Technology Mimarlık Fakültesi yöneticisi ile görüşmeler yaptı (Enstitünün adı daha sonra Illinois Institute of Technology olarak değiştirildi). 1938-1958 yılları arasında Mies ITT Mimarlık Fakültesinin yöneticiliğini yaptı. 1940'larda kampüsün yeni tasarımını yapması istendi ve o çelik-cam tarzıyla çalışmalar yapmaya başladı.
1944'te o zamana kadar yapılmış en minimalist (less is more!) evi (Farnsworth House, Chicago) tasarladı. Ev, tamamıyla camdan yapılmış, 8 ayak üzerinde duran, bölümlere ayrılmış tek bir odadan oluşuyordu.
1950'lerde tasarımlarına devam ederken, Mies "cam gökdelen" hayalinin farkına vardı ve bu konuyla ilgili çalışmaya başladı. 1951'de Twin Towers Chicago'da inşa edildi. Daha sonraları da benzer binaların yapımları devam etti. Seagram Building (New York) bu serinin en önemli binası olarak kabul edilebilinir.
1962'de Neue Nationalgalerie'nin tasarımını yapması istendiğinde kariyerinin doruk noktasına gelmiş oldu. Fakat, galerinin açılışını göremeden 17 Ağustos 1969'da yaşamını yitirdi.
0 Yorumlar